Kurumsal / Geleneksel Sanatlar - Sergi / Türk Sanatında Mevlevîlik İzleri
Türk Sanatında Mevlevîlik İzleri
Sevginin ve aşkın en güzel biçimde anlatılabildiği mesleklerden biridir tasavvuf. Dervişler severler ve Yaradan muhabbeti ile coşup taşarlar. Sevdikleri ile beraber olmak için her şeylerini vermişler ve neler yapmışlardır tarih boyunca.
Önce "Kula kul olmadan Halik'e kul olunmaz" prensibinden yola çıkarak Hak âşıklarını sevmişlerdir "mâşuk dervişler". Yaşamları adeta onları hatırlamak ve hatırlatmak görevinin yerine getirildiği ritüeller bütününe dönüşmüş ve sonunda sevenler sevilenlerin aynası olmuştur. Bir zaman gelmiştir ki onlar gibi konuşmaya, onlar gibi oturmaya başlamıştır bu âşıklar. Onların hatıralarından aşklarına bir merhem aramışlardır. Ve onların giydikleri ile "donanmışlardır". Bu giysiler, mâşukları âşıklara hatırlatır. Âşıkları da mâşuklara izhar vesilesi kılar. İşte bu "hatırlatan özelliğini kazanmış" objelerden birisi de Osmanlı sultanlarının dahi önünde saygı ile eğildiği "Mevlevî sikkeleridir." Selçuklu döneminde insanların başlarına taktıkları dövme yünden yapılan, adına sikke denilen o güzel başlıklar "hatırlanan" ve "hatırlatan" önemli simgelerden biri olmuş, tasavvuf ve sanat tarihimize "Külâh-ı Mevlevî" ve "Fâhir" adıyla damgasını vurmuştur.
Projemiz bu önemli kültürel unsurdan yola çıkarak Türk kültür ve sanat tarihinde Mevleviliğin salt görsel açıdan neler kazandırdığına dair bir arayışın sonucu olarak bugün sizlerin huzurundadır. Yılların getirdiği büyük bir birikimin kreasyonda bugün sadece bir kısmını izlemektesiniz. Selçuklu'dan Osmanlı'ya, oradan da tüm Doğu medeniyetlerine nufûz etmiş bu derin düşünce dünyasının izleri şüphesiz sadece zâhirî mânâda kalmamıştır. Projemizin ismi olan ‘hoşgörmek'ten tutun belki de pek çok insanî vasfın topraklardaki insanlara daha iyi anlatılması için medeniyetimizin Mevlevilik gibi tasavvufî ekollere büyük bir borcunun olduğu âşikârdır. Tek ümidimiz medeniyetimizin son yüzyıldaki temsilcisi olan sizlerin, bu projenin arkasındaki mânâya dair duygularınızı bizimle paylaşmanızdır. Ümîd ediyoruz ki bu paylaşımdan gerçek bir muhabbet peydâ olacaktır.
Projeye verdiğimiz başlıktan da anlaşılabileceği üzere bu koleksiyon, konu hakkında sahibi olduğumuz kültürel zenginliğin sadece bir damlasıdır. Tamamlayamadığımız eksiklikleri, damlanın deryaya olan münasebetine teşbih etmeniz arzusuyla "hoşgörün" efendim...
Murat ÖZER