Kurumsal / Çok Yönlü Kültür Sanat Etkinliği / Hamparsum Limonciyan
Hamparsum Limonciyan
Osmanlı Müzik Literatüründe Çok Ulusluluk Kavramına Dair Bir Köşe Taşı
Hamparsum Limonciyan Gerek Osmanlı gerekse Cumhuriyet dönemlerinde mimari, edebiyat, resim ve müzik gibi birçok alanda Ermenilerin kültürümüze büyük katkıları olmuştur. İşte bunlar içerisinden musiki, ayrıca önemi haiz bir yere sahiptir. Hamparsum Limonciyan ise, geliştirdiği nota(lama) sistemi ile, Türk müziği tarihimize adını adeta kazımış bir Ermeni sanatkârımızdır.
Türk müziği tarihinde ilk nota(lama) sisteminin Uygur Türkleri tarafından kullanıldığı bilinmekle birlikte Osmanlılar Dönemi'nde, klasik Türk müziği bestekârları ve müzisyenleri için, müziği yazmak kabul edilemez bir şey olduğundan makam, usul gibi müzik ögeleri ve teknikler, "Meşk" adı verilen, hafızaya dayalı bir metotla öğretiliyor ve öğreniliyordu. Ancak, bu metot ile bestelerin değişmeden akılda tutulması elbette mümkün değildi.
Klasik Türk müziğinde, uluslararası porteli nota(lama) sistemi ile tanışmadan önce Hamparsum Notası çeşitli nota(lama) sistemleri arasında (Ebced, Nây-i Osman Dede, Kantemiroğlu, Abdülbâkî Nâsir Dede, Ali Ufkî Notası gibi) en çok kullanılmış olanıdır. Bu sistem XIX. yüzyılda, III. Selim'in (1767-1808) isteği ve teşvîki ile Hamparsum Limonciyan (1768-1839) tarafından geliştirilmiş bir nota(lama) sistemidir. Oldukça pratik olan bu sistem hızla yayılarak pek çok Türk müziği bestekârı ve müzisyeni tarafından kullanılmıştır. Bu nota(lama) sistemi, binlerce bestenin bugüne intikal etmesinde faydalı olmuştur.Musikimizin en önemli isimlerinden biri Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi'nin de talebesi olan Baba Hamparsum'un hayatı ve çalışmalarının Osmanlı müziği çerçevesinde ele alınması projenin konusunu teşkil etmektedir.
Proje Yunus Emre Enstitüsü himayesinde, Dünyanın en yoğun ermeni nüfusunun olduğu bir yer olan Beyrut Yunus Emre Kültür Merkezi'nin koordinasyonu ile Ekim 2015 tarihinde Gemmayze Tiyatrosunda gerçekleştirilmiştir. Etkinlik kapsamında Türkiye'nin önemli müzikologlarından birisi olan Merhume Prof. Şehvâr Beşiroğlu'nun konu hakkındaki bir sunumunun ardından bestekarın ermenice ve türkçe eserlerinin yer aldığı bir konser ve aynı zamanda kendisi hakkında bir sergi organizasyonu gerçekleştirilmiştir.